Türkiye Karbon Monoksit (CO) Raporu

Anlık Karbon Monoksit Konsantrasyonları ve Sağlık Etkileri

Giriş: Karbon Monoksit Nedir?

Karbon monoksit (CO), renksiz, kokusuz, tatsız ve son derece zehirli bir gazdır. Varlığı insan duyularıyla anlaşılamadığı için "sessiz katil" olarak da bilinir. Başlıca kaynağı, karbon içeren yakıtların (doğal gaz, kömür, odun, benzin, tüp gazı vb.) eksik yanmasıdır. Tam yanma gerçekleştiğinde karbondioksit (CO₂) oluşurken, yetersiz oksijen varlığında zehirli karbon monoksit gazı ortaya çıkar. Atmosferdeki ömrü yaklaşık bir aydır ve bu süre zarfında diğer kimyasallarla reaksiyona girerek yer seviyesi ozonu gibi ikincil kirleticilerin oluşumuna katkıda bulunabilir.


Türkiye'deki Ana Kaynakları

Türkiye'de karbon monoksit kirliliğinin ana kaynakları kentsel ve endüstriyel faaliyetlerde yoğunlaşmıştır: 1. Trafik: Özellikle büyük şehirlerdeki (İstanbul, Ankara, İzmir vb.) yoğun trafik, CO emisyonlarının en büyük nedenidir. Eski model araçlar, dur-kalk trafiği ve yetersiz motor bakımı emisyonları artırır. 2. Isınma: Kış aylarında, özellikle soba, şofben ve kombi gibi cihazların standartlara uygun kullanılmaması, bacaların düzenli temizlenmemesi ve yetersiz havalandırma, ev içi ve dışı CO seviyelerini tehlikeli boyutlara taşıyabilir. Düşük kaliteli kömür kullanımı bu riski daha da artırır. 3. Endüstriyel Süreçler: Demir-çelik fabrikaları, rafineriler ve büyük yakma tesisleri gibi endüstriyel işletmeler önemli CO kaynaklarıdır. 4. Anız Yakma: Kırsal kesimde hasat sonrası anızların yakılması, bölgesel olarak yüksek CO emisyonlarına neden olur.

Türkiye'de Güncel Durum Analizi

Anlık verilere göre, Türkiye'de Karbon Monoksit konsantrasyonu özellikle trafik yoğunluğunun ve kentsel nüfusun fazla olduğu şehirlerde artış gösterme eğilimindedir. Örneğin, Yalova gibi büyük bir metropolde anlık değerin 32.7 AQI seviyesinde olması, bu durumu doğrulamaktadır. Kış aylarında ısınma kaynaklı emisyonların da eklenmesiyle bu değerler ulusal ortalamanın üzerine çıkabilmektedir. Bu durum, şehir planlamasında trafik yönetimi ve ısınma kaynaklarının iyileştirilmesinin önemini vurgulamaktadır.

Sağlık Üzerindeki Etkileri

Karbon monoksit solunduğunda, akciğerler yoluyla kana karışır ve kırmızı kan hücrelerinde oksijen taşımakla görevli olan hemoglobine, oksijenden yaklaşık 200-250 kat daha güçlü bir şekilde bağlanır. Bu durum, "karboksihemoglobin" (COHb) oluşumuna yol açar ve kanın doku ve organlara yeterli oksijen taşımasını engeller. Sonuç olarak hipoksi, yani doku oksijensizliği meydana gelir. Düşük seviyelerde maruziyet bile baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluk, bulantı ve grip benzeri semptomlara neden olabilir. Yüksek konsantrasyonlarda ise bilinç kaybı, nöbet, koma ve ölümle sonuçlanabilir. Özellikle kalp-damar hastalığı olanlar, hamileler, fetüsler, bebekler ve yaşlılar CO zehirlenmesine karşı en hassas gruplardır.

Sonuç ve Öneriler

Karbon monoksit, önlenebilir bir tehlikedir. Türkiye'de CO kaynaklı zehirlenmeleri ve hava kirliliğini azaltmak için yakma sistemlerinin (kombi, soba, şofben) periyodik bakımlarının yapılması, bacaların düzenli olarak temizlenmesi, kapalı alanların sık sık havalandırılması ve araçların egzoz emisyon ölçümlerinin titizlikle yapılması hayati önem taşır. Toplu taşımanın teşvik edilmesi ve endüstriyel süreçlerde yanma verimliliğinin artırılması da ulusal düzeyde atılması gereken önemli adımlardır.


Kaynakça