Türkiye Ozon (O₃) Raporu

Anlık Ozon Konsantrasyonları ve Sağlık Etkileri

Giriş: Ozon Nedir?

Ozon (O₃), iki farklı yüzü olan bir gazdır. Atmosferin üst katmanlarında (stratosfer) doğal olarak bulunan ozon tabakası, gezegenimizi Güneş'in zararlı ultraviyole (UV) ışınlarından koruyan hayati bir kalkan görevi görür. Ancak, soluduğumuz havada, yani yer seviyesinde (troposfer) bulunan ozon, insan sağlığına ve çevreye zararlı bir hava kirleticisidir. Bu nedenle "iyi ozon" ve "kötü ozon" ayrımı yapılır. Yer seviyesi ozonu, doğrudan bir kaynaktan yayılmadığı için "ikincil kirletici" olarak sınıflandırılır. Azot oksitler (NOx) ve uçucu organik bileşiklerin (VOCs) güneş ışığı varlığında kimyasal reaksiyona girmesiyle oluşur.


Türkiye'deki Ana Kaynakları

Yer seviyesi ozonunun kendisi doğrudan yayılmaz; onu oluşturan öncül kirleticilerin kaynakları önemlidir. Türkiye'de bu kaynaklar şunlardır: 1. Azot Oksit (NOx) Kaynakları: Başlıca kaynak, motorlu taşıt egzozları, elektrik santralleri ve endüstriyel fırınlardır. 2. Uçucu Organik Bileşik (VOC) Kaynakları: Benzin istasyonlarından buharlaşan benzin, boyalar, vernikler, temizlik ürünleri, endüstriyel çözücüler ve yine motorlu taşıt egzozları önemli VOC kaynaklarıdır. Ozon kirliliği, bu kirleticilerin bol olduğu, sıcak, güneşli ve durgun havalarda, özellikle öğleden sonra ve akşamüstü saatlerinde en yüksek seviyelere ulaşır. Bu nedenle Türkiye'nin Akdeniz ve Ege gibi güneşli bölgelerinde yaz aylarında ozon seviyeleri sıkça yükselir.

Türkiye'de Güncel Durum Analizi

Türkiye'de Ozon kirliliği, tipik olarak yaz aylarında ve güneşli günlerde artış gösterir. Anlık veriler, Osmaniye gibi hem trafik yoğunluğu olan hem de bol güneş alan bir şehirde değerin 68.9 AQI seviyesine ulaşabildiğini göstermektedir. Bu, ozon oluşumu için gerekli olan öncül kirleticilerin (NOx ve VOC) ve güneş ışığının bir araya geldiği koşulların bir sonucudur. Türkiye ortalaması, özellikle sahil şeridindeki büyük şehirlerde yaz aylarında öğleden sonra saatlerinde yükselme eğilimindedir.

Sağlık Üzerindeki Etkileri

Ozon, güçlü bir oksitleyici olduğu için solunum sistemini ciddi şekilde tahriş eder. Ozon solumak, akciğer dokusunda iltihaplanmaya ve hasara yol açabilir. Kısa süreli maruziyet bile göğüs ağrısı, öksürük, boğaz tahrişi ve nefes darlığına neden olabilir. Özellikle astım hastalarının krizlerini tetikleyebilir ve solunum yolu enfeksiyonlarına karşı vücut direncini düşürebilir. Uzun vadede ise akciğer fonksiyonlarında kalıcı azalmaya ve kronik solunum yolu hastalıklarının gelişimine katkıda bulunabilir. Çocuklar, yaşlılar, astım hastaları ve dışarıda aktif olarak çalışan veya spor yapan kişiler ozon kirliliğine karşı en savunmasız gruplardır.

Sonuç ve Öneriler

Yer seviyesi ozon kirliliği ile mücadele, onu oluşturan NOx ve VOC emisyonlarının kontrol altına alınmasını gerektirir. Bu kapsamda, araç emisyonlarının azaltılması, sanayide daha az VOC içeren veya VOC içermeyen teknolojilerin kullanılması ve benzin istasyonlarında buhar geri kazanım sistemlerinin yaygınlaştırılması önemlidir. Bireysel olarak, özellikle ozon seviyelerinin yüksek olduğu (genellikle öğleden sonra) saatlerde yorucu dış mekan aktivitelerinden kaçınmak, sağlığı korumak için alınabilecek en etkili önlemdir.


Kaynakça