Giriş: Azot Dioksit Nedir?
Azot dioksit (NO₂), azot oksitler (NOx) olarak bilinen, hava kirliliğine önemli ölçüde katkıda bulunan bir grup zehirli gazdan biridir. Keskin ve rahatsız edici bir kokuya sahip, kırmızımsı kahverengi bir gazdır. Esas olarak yüksek sıcaklıklardaki yanma süreçleri sırasında havadaki azot ve oksijenin reaksiyona girmesiyle oluşur. NO₂, atmosferde diğer kimyasallarla reaksiyona girerek ince partikül madde (PM2.5) ve yer seviyesi ozonu (O₃) gibi ikincil kirleticilerin oluşumunda kilit bir rol oynar. Ayrıca, su buharı ile birleşerek asit yağmurlarına neden olan nitrik asidi oluşturur.
Türkiye'deki Ana Kaynakları
Türkiye'de NO₂ emisyonlarının en büyük kaynağı, özellikle büyük şehirlerdeki motorlu taşıtlardır. 1. Ulaşım: Dizel motorlu arabalar, kamyonlar, otobüsler ve gemiler, benzinli araçlara göre daha fazla NO₂ yayar. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerdeki ana yollar ve otoyollar çevresinde NO₂ konsantrasyonları genellikle en yüksek seviyelerdedir. 2. Enerji Üretimi ve Sanayi: Kömür, doğal gaz ve akaryakıt yakan elektrik santralleri ve endüstriyel kazanlar da önemli NO₂ kaynaklarıdır. Sanayi bölgelerinin yakınında yaşayanlar daha yüksek maruziyet riski altındadır. 3. Evsel Kaynaklar: Doğal gazlı ocaklar ve ısıtıcılar gibi ev içi yanma cihazları da, özellikle yetersiz havalandırılan ortamlarda, iç mekan NO₂ seviyelerini artırabilir.
Türkiye'de Güncel Durum Analizi
Türkiye'deki anlık Azot Dioksit verileri incelendiğinde, kirliliğin büyükşehirler ve sanayi bölgelerinde yoğunlaştığı açıkça görülmektedir. Adana gibi trafiğin ve endüstriyel faaliyetlerin yoğun olduğu bir şehirde anlık değerin 113.3 AQI gibi yüksek bir seviyede olması, bu kirleticinin ana kaynaklarının ulaşım ve sanayi olduğunu teyit etmektedir. Türkiye ortalaması, özellikle kış aylarında ve trafiğin pik yaptığı saatlerde bu tür şehirlerde aşılma eğilimindedir. Bu durum, kentsel hava kalitesi yönetiminde NO₂ emisyonlarının azaltılmasının öncelikli bir hedef olması gerektiğini göstermektedir.
Sağlık Üzerindeki Etkileri
Azot dioksit, solunum sistemi üzerinde oldukça tahriş edici bir etkiye sahiptir. Yüksek konsantrasyonlarda NO₂'ye maruz kalmak, akciğerlerde iltihaplanmaya ve solunum yollarının savunma mekanizmalarının zayıflamasına neden olabilir. Bu durum, bireyleri solunum yolu enfeksiyonlarına (grip, bronşit vb.) karşı daha savunmasız hale getirir. Özellikle astım hastaları NO₂'ye karşı çok hassastır; maruziyet, öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi astım semptomlarını tetikleyebilir ve şiddetlendirebilir. Uzun süreli maruziyetin, çocuklarda akciğer gelişimini olumsuz etkilediği ve solunum yolu hastalıklarının ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu düşünülmektedir.
Sonuç ve Öneriler
Türkiye'de hava kalitesini iyileştirmek ve halk sağlığını korumak için NO₂ emisyonlarının azaltılması şarttır. Bu hedefe ulaşmak için daha sıkı araç emisyon standartlarının (örneğin Euro 6 ve sonrası) uygulanması, şehirlerde düşük emisyon bölgeleri oluşturulması, elektrikli ve hibrit araç kullanımının teşvik edilmesi ve toplu taşıma altyapısının güçlendirilmesi gerekmektedir. Sanayi tesisleri ve enerji santrallerinde ise modern yanma teknolojileri ve emisyon kontrol sistemlerinin kullanılması zorunlu hale getirilmelidir.
Kaynakça
- World Health Organization. (2021). WHO global air quality guidelines: Particulate matter (PM2.5 and PM10), ozone, nitrogen dioxide, sulfur dioxide and carbon monoxide. https://www.who.int/publications/i/item/9789240034228
- European Environment Agency. (2022). Air quality in Europe 2022. https://www.eea.europa.eu/publications/air-quality-in-europe-2022
- T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı. (2023). Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı. https://www.havaizleme.gov.tr